(X İLİ) - X ilinin Y ilçesine bağlı Z köyünde yaşayan köylüler, bölgedeki maden ocağının temiz su kaynaklarını kirlettiğini iddia ederek tepki gösterdi. Köylüler, yıllardır süren kirlilikten dolayı sağlık sorunları yaşadıklarını ve geçim kaynaklarının tehdit altında olduğunu belirtti. Arıcılık ve hayvancılık yapan köylüler, maden atıklarının derelere karışması sonucu arılarının ve hayvanlarının öldüğünü, suların içilemez hale geldiğini dile getirdi. Yetkililerin sadece ceza kesmekle yetindiğini, sorunun çözümü için somut bir adım atmadığını ifade eden köylüler, uzun yıllardır süren mücadelelerine rağmen seslerinin duyulmadığını vurguladı. Yaşam alanlarının tahrip edildiğini ve sağlıksız bir ortamda yaşamak zorunda kaldıklarını belirten köylüler, maden ocağının faaliyetlerine son verilmesini veya Avrupa standartlarında çalışma şartlarının sağlanmasını talep etti. Bu durum, köylülerin yaşam kalitesini ciddi ölçüde etkilemekte ve gelecekleri için büyük bir tehdit oluşturmaktadır.

Maden Ocağı ve Su Kirliliği

Köylüler, maden ocağı işletmecisinin madenden kaynaklı atık havuzunu iş makineleriyle dışarı boşalttığını ve bu durumun derelerde büyük bir kirlilik yaratmış olduğunu öne sürüyor. Bu durum, yıllardır bölge halkının içme suyu ve tarımsal sulama için kullandığı kaynakları tehlikeye atıyor. Hayvanların içtiği suyun kirlenmesi sonucunda hayvan ölümleri yaşanırken, arıcılık yapan köylüler ise arılarının ölmesiyle geçim kaynaklarından birini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Yıllardır süren bu sorun karşısında yetkililerden somut çözümler bekleyen köylüler, durumu şikayet etseler de sonuç alamadıklarından yakınıyorlar. Geçmişte benzer sorunların yaşandığı diğer bölgelerdeki olumsuz örnekler de köylülerin endişelerini artırmaktadır. Köylülerin yaşadığı bu sıkıntıların acilen çözüme kavuşturulması gerekmektedir.

Hukuki Mücadele ve Yetkililere Çağrı

Köylüler, yaklaşık üç yıldır maden ocağı işletmecisine karşı hukuki mücadele veriyor. Ancak bugüne kadar yeterli bir çözüm elde edilemedi. Köylülerin temsilcileri, yetkililere defalarca başvurarak sorunlarını dile getirdi ve maden ocağının çevreye verdiği zararı belgelemeye çalıştı. Ancak yapılan analizler ve alınan sonuçlar, köylülerin iddialarını destekler nitelikte olmasına rağmen yetkililerden somut bir karşılık alınamadı. Yetkililerin Çevre Şehircilik Bakanlığı'na ve ilgili kurumlara konuyu iletmeleri ve sorunun çözümü için etkili adımlar atmaları gerekiyor. Köylüler, madene karşı mücadelelerini sürdürürken, yetkililerin sorunu görmezden gelmemesini ve insan sağlığını tehdit eden bu durumun önüne geçilmesini talep ediyor. Geçmişte yaşanan benzer olaylardan ders çıkarılarak, ülke genelinde çevre standartlarının iyileştirilmesi konusunda daha titiz çalışılması gerekiyor. Karadeniz Bölgesi’ndeki diğer bölgelerin de benzer sorunlarla karşılaşmaması için önlemler alınmalı.

Çözüm Önerileri ve Gelecek Beklentileri

Köylüler, madene karşı olmadıklarını, ancak çalışmaların Avrupa standartlarına uygun bir şekilde yürütülmesini istediklerini vurguluyor. Atık havuzlarının sızdırmazlığının sağlanması, kirli suların doğaya karışmasının önlenmesi ve yeterli arıtma tesislerinin kurulması gibi çözüm önerileri sunuluyor. Köylüler, Ankara'daki laboratuvar sonuçlarına itiraz ederek, bağımsız kuruluşlar tarafından yeni analizler yapılmasını talep ediyor. Görele gibi farklı yerlerden gelen madenlerin bölgede arıtılmasına da karşı çıkan köylüler, yaşam alanlarının korunması ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının teslim edilmesini istiyorlar. Giresun, Doğankent ve Iğdır yetkililerinin bu konuya duyarlı davranarak, köylülerin haklı taleplerini karşılamaları bekleniyor. Bu durumun, sadece Çatalağaç köyünü değil, bölgedeki tüm yerleşim yerlerini etkileyen önemli bir çevre sorunudur.